Ülkemizde siyaset, çoğunlukla, genç kesimin içinde yer almadığı bir alan olarak görülür. Ama bunun aksine, siyasi geleneğimizde, ülkenin bekâsı gençlere emanet edilmiştir. Bu çelişki hem siyasi anlamda, hem de bu siyasi hayatı yaşayan ve yaşatan bireyler açısından önemli bir açmazı dile getirmektedir. Türkiye’nin ardı ardına içinden geçtiği siyasi çalkantılar ülkeyi ekonomik, kültürel ve hukuksal anlamda birçok sıkıntıya, hatta gerginliğe sokmuştur. Ama genel söylemde, tüm bu çalkantılar ve değişimlerin faturası gençlere çıkartılmış, hatta belli kuşak adlarıyla anılmalarına neden olmuştur. Bu kuşakların sonuncusu, ‘80 kuşağıdır. Bu kuşak, diğerlerinden farklı olarak, siyasetin tümüyle dışında bırakılmış bir kuşak olarak tanımlanır. Siyasetin dışında kalmak ne kadar mümkündür ya da ne yapınca kişiler siyasetin dışında ya da içinde sayılır? Özellikle ‘80 kuşağı diye tanımladığımız günümüz gençlerinin gündelik yaşam pratiklerinde, siyasi yaşamın nereye denk düştüğü önemli bir sorunsaldır.
Bu eserde bu sorunsal ele alınmıştır.