Romantizm, milliyetçilik ve modernite üzerine çalışmalarıyla tanınan siyasetbilimci Hasan Aksakal bu kitabında, okuru, Nâmık Kemal’in sancı dolu fikir dünyasından günümüzdeki “muhafazakârlaşma” tartışmalarına uzanan bir yolculuğa çıkarıyor.
Aksakal, özgün değerlendirmelerle Türk muhafazakârlığının tarihsel gelişimini âdeta gergef gibi işlerken, bir yandan da “karşı-aydınlanma”, “garbiyat”, “Türkosentrik tarihselcilik” ve “nihilizm” gibi kavramları Türkiye’deki muhafazakârlık çalışmaları repertuarına kazandırıyor.
Türk edebi kanununun merkezini oluşturarak âdeta terennüm ederken, toplumsal ve siyasal modernleşme konusunda her daim tereddütte kalan ve demokrasi rejimiyle birlikte güç istencini sıklıkla tahakküm şehvetine dönüştüren bu bir hayli karmaşık ilişkiler ve fikirler ağı başından beri Janus heykeli olmuştur. Aksakal’ın resmettiği üzere, muhafazakârlık bugün de iki zıt yöne bakan sureti ve çelişkili karakteristik özellikleriyle çözümlenmeye direnmektedir. Bu tespitten yola çıkan çalışma, Türk muhafazakârlığının siyasal-kültürel doğasını anlamak için bir zihin haritası niteliğinde…